باب: متى
يقوم الناس،
إذا رأوا
الإمام عند
الإقامة.
22. Kamet Getirilirken İmam'ı Gören Cemaat Ne Zaman Ayağa
Kalkar?
حدثنا
مسلم بن
إبراهيم قال:
حدثنا هشام
قال: كتب إلي
يحيى: عن عبد
الله بن أبي
قتادة، عن
أبيه قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (إذا
أقيمت الصلاة
فلا تقوموا
حتى تروني).
[-637-] Abdullah İbn Ebî Katade babası kanalıyla Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: 'Kamet getirildiği zaman hemen
ayağa kalkmayın, benim ayağa kalktığımı görünce kalkınız.
Tekrar: 638, 909.
AÇIKLAMA: (beni görünce ayağa
kalkınız) Bu ifade "ben çıkıp gelinceye" kadar anlamına gelir. İmam
Mâlik Muuatta' adlı eserinde şöyle demiştir: "Kamet getirildiği zaman
cemaatin ne zaman ayağa kalkacakları konusunda belli başlı bir hadis işitmedim.
Ancak kanaatime göre bu mesele, insanların takatine bağlıdır. Kimileri ağır,
kimileri seri hareket eder." Âlimlerin çoğunluğuna göre imamın camide
olduğu durumlarda cemaat, ancak kamet bittikten sonra ayağa kalkar. Rivayete
göre Enes, müezzin Ked kametusselat dediği zaman ayağa kalkardı. Bu rivayeti
Ibn Münzİr ve diğerleri nakletmiştir. Saîd Ibnu'l-Müseyyeb'in ise şöyle dediği
rivayet edilmiştir: "Müezzin Allahu ekber dediği zaman, ayağa kalkmak farz
olur. hayya elesselat dediği zaman, saflar düzeltilir. La ilahe illallah dediği
zaman ise, imam tekbir alıp namaza başlar." Eğer imam camide değilse,
çoğunluğa göre cemaat, imamı görünceye kadar bekler. Konu başlığı altında
zikredilen hadis bu görüşte olanların delilidir. Bu hadise göre imam evinde
iken ezan okunup kamet getirilebilir. Tabi imamın ezanı duyması ve daha önceden
buna müsaade etmesi şartı aranır.
Kurtubî bu konuda şöyle demiştir: "Hadisin zahirinden
anlaşılan manaya göre, Allah Resulü evinden çıkmadan önce kamet getirilmiştir,
Ancak bu durum Câbir İbn Semura'dan nakledilen şu hadis ile çelişmektedir:
"Bilâl, Nebi s.a.v. evinden çıkıncaya kadar kamet getirmezdi." Bu
hadisi İmam Müslim nakletmiştir. Söz konusu çelişki şu şekilde giderilir:
Bilâl, Nebi s.a.v.in evden çıkmasını gözetirdi. Bu yüzden başkalarından önce
onu görür ve kamete başlardı. Cemaat de Nebi s.a.v.'i görünce ayağa kalkardı.
Allah Resulü cemaat saflarını düzeltmeden namaza başlamazdı."
23. Namaza Aceleci Bir Şekilde Yönelinmez, Aksine Vakur Olarak
Yönelinir.
حدثنا
أبو نعيم قال:
حدثنا شيبان،
عن يحيى، عن
عبد الله بن
أبي قتادة، عن
أبيه قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (إذا
أقيمت الصلاة،
فلا تقوموا
حتى تروني،
وعليكم بالسكينة).
[-638-] Abdullah bin Ebî Katade babası kanalıyla Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kamet getirildiği
zaman beni görünceye kadar ayağa kalkmayın, vakur bir şekilde hareket
edin!"
باب: هل يخرج
من المسجد
لعلة.
24. Bir Mazerete Binaen Camiden Çıkılır Mı?
حدثنا
عبد العزيز بن
عبد الله قال:
حدثنا إبراهيم
بن سعد، عن
صالح بن
كيسان، عن ابن
شهاب، عن أبي
سلمة، عن أبي
هريرة: أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم خرج، وقد
أقيمت الصلاة
وعدلت
الصفوف، حتى
إذا قام في
مصلاه،
انتظرنا أن
يكبر، انصرف،
قال: (على
مكانكم).
فمكثنا على هيئتنا،
حتى خرج إلينا
ينطف رأسه
ماء، وقد اغتسل.
[-639-] Ebu Hureyre (r.a.)'den şöyle nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem evinden çıkıp mescide geldi. O esnada kamet getirilmiş saflar
düzeltilmişti. Nihayet Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz kıldırmak
için mihrabtaki yerine geçti. Bizler tekbir getirmesini bekliyorduk. Derken
yerinden ayrıldı ve cemaate 'Bir yere kımıldamayın!' dedi. Bir müddet bekledik.
Sonunda Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
çıkıp geldi. Başından su damlıyordu. Çünkü güsül abdesti almıştı."
AÇIKLAMA: (Bir Mazerete
Binaen Camiden Çıkılır mı?) Buradaki mazeretten maksat zaruret halidir. Öyle
anlaşılıyor ki, İmam Buhârî, İmam Müslim, Ebu Dâvûd ve diğerleri tarafından
Ebu'ş-Şa'sâ'nın Ebu Hureyre'den naklettiği şu hadisin tahsis edildiğine işaret
etmiştir: "Ebu Hureyre adamın birini müezzinin ezan okumasından sonra
camiden çıkarken gördü. Sonra 'Bu adam Ebu'l-Kâsım'a (Allah Resûlü'ne isyan
etmedi mi?' dedi. Bu başlık altında zikredilen hadis, camiden çıkmanın günah
olma durumun zaruret sahibi olmayanlar için söz konusu olduğunu gösterir.
Cünüplük, abdestsizlik hali, burun kanaması vs. gibi durumlar da bu zaruret
kapsamında değerlendirilir. Aynı şekilde başka bir caminin imamı olan ve buna
benzer konumlarda o!an kimselerin de camiden çıkması zaruret hali olarak kabul
edilir.
(Saflar düzeltilmişti.) Bu hadiste "Kitabu'l-Ğusl"de
bahsettiğimiz sonuçlardan daha başka çıkarımlar da söz konusudur. Bunları şu
şekilde sıralamak mümkündür:
1- Teşri' gayesiyle ibadetler konusunda Nebilerin unutması
caizdir.
2- Kullanılan su temizdir.
3- Dînî konularda utanılmaz.
4- Bir mazeret sahibi olan kimse, mazeretini gösterecek şekilde
camiden çıkmalıdır. Mesela burnu kanayan kimse elini burnuna tutarak burnu
kanadığı için dışarı çıktığını insanlara hissettirmelidir.
5- Cemaatin, zaruret yüzünden geciken imamı beklemesi caizdir.
6- Gusül bölümünde de ifade ettiğimiz gibi camide ihtilam olan
kimsenin, dışarı çıkmak istediği zaman teyemmüm yapması gerekmez.
7- Ezan ile kamet
arasında konuşmak caizdir. Nitekim bu konu müstakil başlık altında ele
alınacaktır.
8- Cünüp olan kimse cünüp olduktan daha sonra gusül abdesti
alabilir.
Önemli
Açıklama: Bazı nüshalarda şöyle geçmektedir: "Ebu Abdullah'a (İmam
Buhârî'ye) 'Bizden birinin başına bu hal geldiği zaman böyle mi yapmalı?’ diye
sormuşlar. O da 'Evet' cevabını vermiştir. Bu defa 'İmamı oturarak mı yoksa
ayakta mı beklerler?' diye sorulmuş o da şöyle cevap vermiştir: Tekbirden önce
ise, oturmalarında bir sakınca yoktur. Tekbirden sonra ise ayakta
beklerler."
باب: إذا قال
الإمام:
مكانكم، حتى
رجع فانتظروه.
25. İmam'ın Cemaat'e "Yerinizden Ayrılmayın" Demesi Ve
Onların Da İmamı Beklemesi
حدثنا
إسحق قال:
حدثنا محمد بن
يوسف قال:
حدثنا الأوزاعي،
عن الزهري، عن
أبي سلمة بن
عبد الرحمن،
عن أبي هريرة
قال: أقيمت
الصلاة، فسوى
الناس
صفوفهم، فخرج
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فتقدم،
وهو جنب، ثم
قال: (على
مكانكم). فرجع
فاغتسل، ثم
خرج ورأسه يقطر
ماء، فصلى بهم.
[-640-] Ebu Hureyre (r.a.)'den şöyle nakledilmiştir: "Kamet
getirildi, cemaat saflarını düzeltti, sonra Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem evinden çıkıp geldi. Namaz kıldıracağı yere geçti. Cünüp olduğunu
hatırlayınca cemaate: 'Yerinizden ayrılmayın' deyip evine döndü ve ğusül
abdesti aldı. Başından su damladığı halde geldi ve cemaate namaz
kıldırdı."
باب: قول
الرجل ما
صلينا.
26. Kişinin Namaz Kılmadık Sözü
حدثنا
أبو نعيم قال:
حدثنا شيبان،
عن يحيى قال:
سمعت أبا سلمة
يقول: أخبرنا
جابر بن عبد
الله: أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم جاءه عمر
بن الخطاب يوم
الخندق، فقال:
يا رسول الله،
والله ما كدت
أن أصلي، حتى
كادت الشمس
تغرب، وذلك
بعد ما أفطر
الصائم، فقال
النبي صلى
الله عليه وسلم:
(والله ما
صليتها). فنزل
النبي صلى
الله عليه وسلم
إلى بطحان
وأما نعه،
فتوضأ ثم صلى،
يعني العصر،
بعد ما غربت
الشمس، ثم صلى
بعدها المغرب.
[-641-] Cabir bin Abdillah'tan şöyle nakledilmiştir: "Ömer
İbnu'l-Hattab Hendek Savaşı gününde Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelip:
'Ey Allah'ın elçisi! Allah'a and olsun ki, neredeyse güneş batmaya yüz
tutuncaya kadar namaz kılamayacaktim’ dedi. Bu sözü oruçlu kimselerin iftar
etmesinden sonra söylemişti. Bunun üzerine Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve
Sellem: 'Allah'a and olsun ki, ben namaz kılmadım' dedi. Sonra Buthân vadisine
indi. Ben de onunla birlikte idim. Abdest alıp güneş battıktan sonra ikindi
namazını kıldı. Peşi sıra da akşam namazını kıldı."
AÇIKLAMA: (neredeyse güneş
batmaya yüz tutuncaya kadar namaz kılamayacakttm) Kanaatime göre ravi, "bu
sözü oruçlu kimselerin iftar etmesinden sonra söylemişti" demekle, Hz. Ömer'in
Allah Resûlü'ne bu sözü söylediği zamana işaret etmektedir. Yoksa Ömer'in namaz
kıldığı vakti değil. Çünkü o, güneş batmaya yaklaşınca namaz kılmıştı. Nitekim
de bunu gösterir.